Tensei Shitara Slime Datta Ken light novel - Bölüm 330

Cinayet Köpekleri, Zaza ve Beretta’nın konuşmalarını bitirmesini beklemeyeceklerdi ve önlerine çıkan herkese saldırmak için harekete geçtiler.

Ancak Beretta sanki bunu tahmin etmiş gibi davrandı.

Ve diş saldırılarının Beretta’ya faydası yoktu.

Cinayet Köpekleri gelişmiş bir yapay zekaya sahipti ve bu yüzden nedenini analiz ettiler. Fakat cevabı bulamadılar.

Hayır, ondan önce…

Cinayet Köpekleri durumlarının farkında bile değillerdi çünkü çok çabuk yok edilmişlerdi.

–Ve bu, sahneyi izleyen kişilerin Beretta’nın bir tehdit olduğunu anlaması için fazlasıyla yeterliydi.

◆◆◆

Cinayet Köpeği’nin ustası – Almsbine’nin güney güvenlik gücü Mekanize İmparatorluğu’ndan Teğmen Hiragi, bu ani olay karşısında çok şok oldu.

Son zamanlarda, hatta hatırlayabildiği kadarıyla, hiçbir yüzey silahı Cinayet Köpeğine karşı etkili olamamıştı.

Bunlar, ses hızından üç kat daha hızlı hareket eden, dört ayaklı mobil silahlardı. Bir zamanlar en güçlü silah olan kırk metrelik Monster Tank: Mammoth bile onunla eşleşemezdi.

Ana silahı olarak 200 mm’lik bir Raylı Tüfek vardı ancak 1,5 metre büyüklüğündeki küçük Cinayet Köpeklerini hedeflemesi zordu.

Ve onları otomatik olarak hedeflemek için inanılmaz derecede pahalı süper bilgi işlem makineleriyle donatabilirlerken, Cinayet Köpekleri 7 makine hızıyla hareket eden mermilerden kaçma yeteneğine sahipti.

Görecekleri tek şey nadir bir reaksiyon hızı ve inanılmaz bir algılama yeteneğidir.

– Ancak Cinayet Köpekleri’nin değerli olmasının tek nedeni bu değildi.

Canavar Tankları kadar uzun süre savaşamayacak olsalar da, birçok yönden onları geride bıraktılar.

Donattıkları Püskürtücüler, Canavar Tanklarının zırhını kolayca parçalayabilirdi.

Yaklaşmalarına izin verdiğinizde, tankları koruyan Cyborglar onlarla başa çıkmak için yeterli olmayacaktı.

Sonuçta dişlerinin zırhı parçalaması yeterliydi ve ardından iç mekanizma kontrolden çıkıp çalışmaz hale geliyordu.

Cinayet Köpekleri motorlarla donatılmış değildi, bunun yerine şarj edilebilirdi. Bu onların tek zayıf noktasıydı ama savaş sırasında onları pek etkilemedi.

Yalnızca, tek şarjla 72 saat çalışabilen ultra küçük bir çıkış amplifikatörleri vardı; ancak, savaş sırasında tüm gücüyle çalışırlarsa bu mümkün olmazdı.

Kaynakların o dönemde çok değerli olması nedeniyle, küçük ama ölümcül silahların geliştirilmesi, bu yeni çağda egemen olmanın anahtarı haline geldi.

Rakipsiz Monster Tank, neredeyse sonsuza kadar hareket etmesini sağlayan bir termonükleer füzyon motoru kullanmıştı; ancak on Mamut yalnızca bir Cinayet Köpeği tarafından yok edildiğinde, dünyanın silah kuralları geçersiz kılındı.

Artık minyatürleştirme devri başlamıştı.

Ve son yirmi yıldır Cinayet Köpeği hepsinden en güçlüsü olarak kalmıştı.

Bu sadece insanlara karşı değildi, onlar yüzeydeki en güçlü silahlar olarak biliniyorlardı, nokta.

Ve yine de…

Bu ‘şey’in önünde bu yüksek performanslı Cinayet Köpeklerinden üçü vardı – onların düşmanca davrandıklarını belirlediler – ve sonra avlarıyla sakin bir konuşma yapabilmek için onları görmezden geldiler .

Teğmen Hiragi’nin gururuna büyük bir darbe indirildi ama ilgilenilmesi gereken daha önemli meseleler vardı.

“Hey! O dövüşün analizinin sonuçları elinizde var mı? Cinayet Köpeğinin o şeyin kolunu ısırdığına emin misin?”

“Evet. Bunda şaşılacak bir şey yok! Ancak düşman üzerinde herhangi bir etkisinin olduğunu doğrulayamıyoruz…”

“Ben de analizimi tamamladım. Cinayet Köpeğinin yeteneklerinde herhangi bir anormallik tespit edilmedi. Sistem normal!”

Ohhh. Teğmen Hiragi inledi.

Eğer sistemde bir sorun yoksa tek bir cevap vardı.

–Düşman, Cinayet Köpeğinin dişlerinden gelen Dalga Patlamasını etkisiz hale getirmişti.

(İmkansız. Ama, hatta… bu kişi kim? Peki ya yaşam formlarının kullanımına çok önem veren Bionoidlerden biriyse? Ama bunu sadece birkaç kişi biliyor bile. Bu teknolojiyle kimsenin başarılı olduğunu hiç duymadım…)

Teğmen Hiragi sorunluydu.

Eğer tahmininde haklıysa, eğer düşman gerçekten bir Bionoid ise, bu Dalga Patlamasının neden etkisiz olduğunu açıklayabilirdi.

Sonuçta Bionoidler, insan vücudunu alıp hücrenin gücünü sonuna kadar yükselten bir modifikasyon teknolojisi içeriyordu.

Tüm hücrelerinizi aynı hale getirmenize ve yok olan herhangi bir parçayı onarmanıza olanak tanıyan yeni bir teknolojiydi.

Her ortama uyum sağlayabilmek, sizi evrimleşmiş hücrelere sahip yeni bir insan türüne dönüştürmek mümkün olacaktır.

Bu hücrelere ayrı ayrı roller verildiği ve bağımsız olarak hesaplanabildiği için, çok büyük miktarda veri tek seferde işlenebiliyordu.

Bu inanılmaz bir performans anlamına geliyordu.

İnsan beyniyle aynı kapasiteye sahip olmasına rağmen 100 metrelik savaş gemilerindeki süper bilgisayarlarla aynı hızda hesaplama yapabiliyordu. Buna başka bir açıdan bakmanın bir yolu da, böyle bir bilgisayarı sürdürmek için genellikle bu büyüklükte bir savaş gemisine ihtiyaç duyulması olabilir.

Yeteneklerinin yanı sıra hala çok gizli olan uzay genişletme teknolojisiyle de donatılmıştı. Ve ultra minyatürleştirilmiş termonükleer füzyon reaktörüyle, aşırı ateş gücüne sahip bir biyolojik silah haline geldi.

Bir rüya gibiydi. Yalan gibi.

–Bionoidlerin kendi ülkelerinde çok gizli olduğunu söylemeye gerek yok.

Teğmen Hiragi bu şüpheyi ortadan kaldırmak için başını salladı.

Biyonoidler aslında sadece bir söylentiydi. Ve burada böyle birinin var olmasına imkan yoktu.

Ama o zaman neydi o şey?

“Teğmen Hiragi! Düşmanın analizi tamamlandı! Ama…”

“Nedir bu? Söyle bana!”

“Evet efendim!! Düşmanın enerji seviyelerinde bir değişiklik tespit ettim. Genellikle oldukça düşük görünüyor, ancak Cinayet Köpeği ona saldırdığında dramatik bir şekilde ve büyük bir hızla arttı. Termonükleer füzyon reaktörleri hakkında bildiklerimize göre bu mümkün değil!!”

“A-peki ne kadar güçten bahsediyoruz?”

“Grafikle ölçülene göre 100.000 kilowatt’ı aşıyor…”

“İmkansız!!”

dedi Teğmen Hiragi şok içinde.

Bu Cinayet Köpekleri’nden iki yüz kat daha fazlaydı; inanılmazdı.

İlk etapta hareket etmek için termonükleer füzyon reaktörü kullanıyorsa, o zaman gücün bu şekilde değişmesinin hiçbir anlamı yoktu.

Hiçbir anlam ifade etmedi.

Düşman, bilinmeyen teknolojiyi kullanan süper bir silah olmalı; en makul olanı da buydu.

Teğmen Hiragi, astlarına emir vermeden önce aynı şeyi düşündü.

“Bu gizemli düşmanın yeteneklerinin araştırılmasına öncelik verin. Bu isyancı pisliği istediğimiz zaman öldürebiliriz. Ama önce bizim farkında olmadığımız teknolojiye sahip o şeyi yakalamalıyız. Ve onu kendimiz için çalalım!”

“Evet efendim!”

emri hemen uygulamaya konuldu.

Ve böylece bu gizemli düşmanın, diğer bir deyişle Beretta’nın üzerine bir kez daha üç Cinayet Köpeği saldırmıştı.

Bu sefer cevap alamasalar bile, sadece savaşı izlemek onlara birçok savaş verisi sağlamalı.

Ve böylece üç Cinayet Köpeğinin kaybedilecek kadar fazla olmadığına karar verilmişti.

Ve bununla birlikte Beretta ve Cinayet Köpekleri gerçek bir savaş durumuna girdi.

Bunun sonucunda Beretta üçünü de göz açıp kapayıncaya kadar öldürdü.

◆◆◆

Üç köpek ona saldırırken Beretta iki kolunu da dışarı doğru uzatarak hazırlandı.

Hemen ardından yerden keskin bir cevher parçası fırladı ve ilk köpeği deldi.

Aynı anda Beretta’nın kolu bir dokunaç gibi uzandı ve mızrak benzeri ucuyla diğer iki köpeği saptırdı.

Beretta’nın Ultimate Gift’i ‘Deus Ex Machina’nın ve Chaos Metalloid’in favorisi ‘Liquid Metal’in ‘Mineral Manipülasyonu’nun kullanıldığı bir saldırıydı.

Cinayet Köpekleri’nden korkulan bir saldırıydı. yüzeydeki en güçlü silahlardı ama Beretta’nın dengi değildiler.

Ve böylece davetsizce ziyaret ettikleri bu dünyadaki ilk temas sona erdi.