Bölüm 119

“Evet, boş olduğumda gideceğim.” Luo Qiumo kabul etti ama bu konu umurunda değildi.

Büyük Yan çok uzaktaydı. Gitmeye zahmet edemezdi.

Dahası, İblis Lordu bu görevi çoktan kabul etmişti, bu yüzden gitmesine gerek yoktu.

Luo Qiumo, Ji Naihe’nin talimatlarından hoşlanmadı.

Buluştuğumuz anda bir şey yapmamı mı istiyorsun?

Senin için çalışmak istediğimi söyledim ama sadece kibarlık yapıyorum!

Ancak, Han Jue adındaki uygulayıcı Ji Naihe’nin onu öldürmek istemesine neden olacak ne yaptı?

Döndüğünden beri ne kadar zaman geçmişti?

Luo Qiumo Han Jue ile ilgileniyordu.

Ona göre, xiulian yolunda ölenlerin kaderinde Büyük Tao’yu elde edememek vardı. Onların hepsi başarısızdı.

Ji Naihe sadece şeytani yolu yeniden canlandırmak için bir araçtı!

Sonra, Luo Qiumo eğildi ve gitti.

Ji Naihe gözleri titreyerek arkasına baktı.

…

[Luo Qiumo senin hakkında olumlu bir izlenime sahip. Şu anki olumlu izlenim: 1 yıldız]

Han Jue’nun kafası karışmıştı. Bu da neydi böyle?

Lanetlemeden sonra duyguları gelişmiş olabilir miydi?

Hemen kişiler arası ilişkilerini kontrol etti.

[Luo Qiumo: Mahayana Âleminin dördüncü seviyesi, şeytani yolun beş şeytanından biri. Kendisine yüz vermeyen Ji Naihe’den memnun olmadığı için seninle ilgilenmeye başladı. Şu anki Favorisi: 1 yıldız].

Han Jue eğleniyordu. Beş zebani ve Ji Naihe iç çekişme mi yaşayacaktı?

Hemen Talihsizlik Kitabı’nı çıkardı ve Luo Qiumo ile oynamaya devam etti. Belki de asabi Luo Qiumo bu yüzden Zebani İmparatoru ile ters düşecekti!

…

Üç yıl sonra.

Fang Liang’ın xiulian seviyesi, Temel Kuruluş Diyarının dokuzuncu seviyesinde takılıp kalmıştı. Xun Chang’an onun potansiyelinin sınırlı olduğunu ve daha fazla ilerleyemeyeceğini keşfetti.

Fang Liang bunu öğrendiğinde, sanki yıldırım çarpmış gibi hissetti. Şaşkınlık içindeydi.

Tam o anda, Han Jue onu Connate Mağara Evi’ne çağırdı.

Fang Liang gergindi. Büyük Usta onu tarikattan kovmak istiyor olabilir miydi?

Kara Cehennem Tavuğu, Yang Tiandong ve Murong Qi birer dâhiydi. Potansiyeli onlarla kıyaslandığında gerçekten de daha düşüktü.

Mağara evine girdikten sonra Fang Liang dikkatlice Cennet ve Dünya Çimenlerinin etrafından dolaştı ve Han Jue’nun önünde diz çöktü.

“Büyük öğrenci Büyük Usta’yı selamlıyor,” dedi Fang Liang endişeyle, ona bakmaya cesaret edemeyerek.

Han Jue elini kaldırdı ve alnına koydu. Altı Yol ruh enerjisi bedenine girdi.

Fang Liang’ın bedenindeki bir Qi topu dantianını bloke ederek Altın Çekirdeği rafine etmesini engelledi.

Bu Qi çok gizemliydi. Bir Beden Bütünleme Alemi uygulayıcısı bile onu keşfedemeyebilirdi. Xun Chang’an’ın keşfedememesine şaşmamalı.

Han Jue ifadesiz bir şekilde, “Fang Liang, xiulian uygulaman ne durumda?” diye sordu.

Fang Liang son derece gergindi. “Ölümsüz Yükseliş” demeden önce bir an tereddüt etti.

“Neden Ölümsüz Yükselişi arıyorsun?”

“Doğal olarak ölümsüzlük için.”

“Güç, menfaat ve kadınlar seni engelleyecek mi?”

“Ne geçmişte ne de gelecekte. Ailem öldü ve güvenebileceğim kimsem yok. Beni yanına alan Büyük Usta’ydı. Büyük Usta’nın xiulian felsefesine katılıyorum. Xiulian ile kıyaslandığında her şey daha aşağıdadır!”

“Eğer sana yükselme şansı verirsem, gelecekte ne yapacaksın?”

“Ah… Büyük Usta için ölmeye hazırım, her şeyi yaparım!”

“Ne?”

“Hayır, xiulian uygulamaya odaklanmalı ve dünyayı görmezden gelmeliyim! Büyük Usta için sorun yaratmamalıyım!”

Fang Liang’ın korku ve endişesini gören Han Jue memnuniyetle başını salladı.

Bu doğru cevaptı!

Han Jue hemen Altı Yol ruh enerjisini Fang Liang’ın bedenine akıttı ve yumuşak bir sesle, “Ustan yeteneğinin iyi olmadığını söyledi, bu yüzden senin için yetenek yaratacağım!” dedi.

Fang Liang vücudunda kabaran ruh enerjisini hissetti ve hoş bir şaşkınlık yaşadı.

Büyük Usta’nın xiulian seviyesi ne kadar yüksek?

[Öğrenciniz Fang Liang’ın size olan teveccühü arttı. Şu anki teveccühü: 5 yıldız]

Beş yıldız mı?

En yükseği değildi!

Gizliden gizliye memnuniyetsizlik duyan Han Jue, “Hımm! Kader tarafından mı sınırlandırılmış? Benim büyük öğrencim nasıl kader tarafından kısıtlanabilir!

“Bu durumda, xiulian uygulamamın bir kısmını feda edeceğim!”

Mırıldanması Fang Liang’ı şok etti.

Büyük Usta gerçekten de xiulian uygulamasını benim için feda etti…

Fang Liang’ın gözleri kızardı.

[Öğrenciniz Fang Liang’ın size olan teveccühü arttı. Şu anki tercih edilirlik: 6 yıldız]

Han Jue ifadesizdi ama içten içe çok mutluydu.

Ne de olsa hâlâ oyun oynaması gerekiyordu.

Boom-

Fang Liang’ın bedenindeki Qi onun tarafından dağıtıldı. Han Jue’nun yardımıyla Fang Liang’ın ruh enerjisi kontrol edilemedi ve Altın Çekirdeğini yoğunlaştırmaya başladı.

Qi dağıldığı anda, Fang Liang meridyenlerinin tıkanıklığının açıldığını hissetti. Duyuları berraklaştı ve dünya algısında tamamen farklı bir hal aldı.

Bu bir dönüşüm mü?

Fang Liang Han Jue’ye minnettardı. Heyecanla iki damla gözyaşı aktı.

Büyük ustası, xiulian’ini arttırmak için uzun yıllar boyunca acı çekerek xiulian uygulamıştı. Sonunda, bu işe yaramaz öğrenci yüzünden xiulian uygulamasını kaybetti.

O, Fang Liang, karşılığında ne yapabilirdi?

Fang Liang kendi kendine Han Jue’ye herhangi bir yardımda bulunup bulunamayacağını veya hatta bir yük olup olmayacağını sordu.

Han Jue sadece bu karşılaşma yüzünden hayatını değiştirmişti.

“Şu andan itibaren, Büyük Usta benim her şeyim, en önemli insanım!”

Fang Liang içinden yemin etti.

Aynı anda, mağara evinin dışındaki gökyüzünde bir değişiklik meydana geldi. Yeşimtaşı Saf Kutsal Tarikatı’nın üzerinde yedi renkli ışık belirdi. Bulut denizi sanki ilahi canavarlar oynuyormuş gibi çalkalandı.

Kısa süre sonra gökyüzünden kar yağmaya başladı. Altın rengi kar yağarken, bulutlar ve sis insan formuna sahipmiş gibi görünüyordu. Bir tanrıça tarafından saçılmış çiçekler gibiydiler ve tarikatın tüm öğrencilerini şaşkına çevirmişlerdi.

“Bu fenomen de neyin nesi?”

“Göksel Tao, Yeşimtaşı Saf Kutsal Tarikatımızı koruyor!”

“Üç yüz yıldır xiulian uyguluyorum ama böyle bir fenomeni ilk defa görüyorum.”

“Mezhebimizin takdiri yükselişte!”

“Bir dahi ortaya çıkmış olabilir mi?”

…

Fusang Ağacının altında, Kara Cehennem Tavuğu, Xun Chang’an ve diğerleri de şaşkına dönmüştü.

Chang Yue’er, Li Qingzi ve Peri Xi Xuan mağara evlerinden dışarı çıkıp olayı gözlemlemekten kendilerini alamadılar.

Han Jue dışarıda olup bitenleri umursamadı. Fang Liang’ın dışarıdaki anormalliği keşfetmesini önlemek için Altı Yol ruh enerjisini mağara evini mühürlemek için kullandı.

Onun kendisinin sıradan bir insan olduğunu düşünmesini istiyordu.

Benzersiz bir takdire sahip olsa bile, vasat olduğuna inanmak zorundaydı. Böyle bir kişilik Fang Liang’ın daha uzun yaşamasını sağlayabilirdi.

Han Jue onun Zhou Fan’ın yolundan yürümesini istemiyordu.

Ertesi gün, Fang Liang bir Altın Çekirdek Alemi uygulayıcısı olduğunda ve Connate Mağara Evinden dışarı çıktığında, sanki bir ömür geçmiş gibi hissetti.

Xun Chang’an ona baktı ve şaşkınlıkla sordu, “Aştın mı?”

“Hepsi Büyük Usta sayesinde.” Fang Liang başını salladı.

Xun Chang’an, Yang Tiandong, Kara Cehennem Tavuğu ve Murong Qi şaşırmıştı.

Dünkü fenomene Büyük Usta sebep olmuş olabilir miydi?

Bu çok mantıklıydı!

Birinin kaderini değiştirmek çok büyük bir meseleydi!

Han Jue’ya derin bir saygı duyuyorlardı. Sınırlı yeteneği olan bir öğrenci için bunu yapabiliyordu. Kayıtsız görünüyordu ama aslında sıcak bir kalbi vardı.

Fang Liang pek bir şey söylemedi. Fusang Ağacına doğru yürüdü ve xiulian uygulamaya başladı.

Yarım yıldan kısa bir süre sonra, Altın Çekirdek Âleminin ilk seviyesine ulaştı.

Üç yıl sonra, Altın Çekirdek Âleminin ikinci seviyesine ulaştı!

Bu son derece hızlıydı!

…

O gün Fang Liang Han Jue’yi ziyarete geldi, Han Jue şaşkındı ama onu içeri aldı.

“Büyük Usta, az önce gökten bir taş düştü. Son derece yoğun bir Ruh Qi içeriyor. Bir hazine olmalı. Başımın üzerine düştü. Onu size sunmak istiyorum.”

Fang Liang konuşurken, bir taş çıkardı.

Bu taş bir yumruk büyüklüğündeydi ve koyu mor renkteydi. Bir bakışta sıradan bir taş olmadığı anlaşılıyordu.

Han Jue onu aldı ve el sallayarak uzaklaştırdı.

Bu Cennet ve Dünya’nın Oğlu mu?

Evinden dışarı çıkmazsan, yine de tesadüfi bir karşılaşma mı yaşayacaksın?

Saçmalık!

Han Jue taşı kontrol etmeye başladı.

Fang Liang mağara evinden ayrıldıktan sonra, Cennet ve Toprak Otu aniden “Bu taşı daha önce görmüştüm!” diye bağırdı.