Bölüm 34

Siyah giysili genç adamı elleri arkasında izlerken, tüm alan tekrar sessizliğe büründü.

Yüksek platformda, Xiao Zhan’ın gülümsemesi yavaşça genişledi ve sonunda yardım edemedi ama yüksek sesle güldü.

Xiao Zhan’ın neşeli kahkahalarını duyan üç yaşlı birbirlerine baktılar ve iç çektiler. Ancak, Xiao Yan’a karşı başka bir şey yapmaya çalışmadılar. Xiao Yan’ın sergilediği potansiyel onlara bir yenilgi duygusu verdi. 1 yılda 4 Duan Qi, oğulları ve torunları bu hıza sahip olmayı ummazdı, herkesi şok edecek bir şeydi.

Hafif bir kalple Xiao Zhan anons ederken alkışladı: “Xiao Ke zhi-er kaybetti. Umarım sıkı çalışmaya devam edersiniz!”

TL: Zhi-er, Çince

dilinde yeğeni. Eğitim alanında, solgun yüzlü Xiao Ke anonsu duydu ve hayal kırıklığıyla başını eğdi. Kendisinden çok uzak olmayan siyah giysili genç adama bir göz attığında, sadece bir yıl önce ona “sakat” diyerek kişiye nasıl hakaret ettiğini hatırladı. Şimdi bir yıl sonra, “sakat” klanın tepesine oldukça yakındı ve onun çok üstündeydi. Bu aşırı fark, Xiao Ke’nin birkaç ay önce salonda duyduğu kelimeleri hatırlamasına neden oldu: “Otuz yıl doğu, otuz yıl batı, bana zorbalık etmeye cüret etme çünkü şimdi fakirim!”

Acı bir gülümsemeyle başını sallayan Xiao Ke biraz zorlukla ayağa kalktı. Xiao Yan’a hafifçe eğilen Xiao Ke’nin sesi önceki tüm kibrini kaybetmişti: “Xiao Yan Biao-di, sen kazandın. İyileştiğiniz için tebrikler!”

Başını sallayan Xiao Yan’ın bakışları yavaşça eğitim alanını süpürdü ve karanlık gözbebekleriyle karşılaşanların hepsi gerginlik ve huzursuzlukla bakışlarını çevirdi.

Bakışları ona bakan Xiao Mei’de duraklayan Xiao Yan, geçmeyen klan üyeleriyle yüzleşmek için yüzünü çevirdi ve gülümseyerek sordu: “Bana meydan okumak isteyen başka biri var mı?”

Xiao Yan’ı izlerken, Xiao Ke yukarı çıkmadan önce Xiao Yan’a meydan okumaya hevesli klan üyeleri ağızlarını kapattılar ve sanki Xiao Yan’ın sözlerinin kendileriyle hiçbir ilgisi yokmuş gibi gökyüzüne baktılar. Hiçbiri yukarı çıkıp ikinci yarışmacı olmayacaktı.

Aptal gibi davranmanın çocukça davranışlarını izleyen Xiao Yan hafifçe omuz silkti ve geri yürüdü.

Xiao Yan’ın yanında oturduğunu gören Xun Er, alanı incelerken gülümsedi. Saçının bir tutamını alıp döndürerek fısıldadı: “Xiao Yan ge-ge, üç yıl önce sana böyle baktılar …”

“Üç yıl önce onların saygılı ve korku dolu bakışları beni heyecanlandırırdı ama bugün… Hiçbir şey hissetmiyorum.” Xiao Yan burnuna dokundu ve güldü.

“Demek Xiao Yan ge-ge olgunlaştı!” Xun Er şakacı bir şekilde gözlerini kırpıştırdı.

“Senden daha olgun değil. Bazen sanki içinde bin yıllık bir canavar saklanıyormuş gibi hissediyorum!” Bir kız tarafından olgun olarak adlandırılan Xiao Yan, yardım edemedi ama güldü. Samimi bir şekilde Xun Er’in başını ovuşturarak bir gülümseme yaydı.

Bunu duyan Xun Er, Xiao Yan’a nazar boncuğu attı ve narin yüzünde bir azarlama ifadesi vardı. Bir kız ne kadar kaygısız olursa olsun, hiç kimse yaşlı bir canavar olarak adlandırılmaktan hoşlanmazdı.

Xun Er’in azarlama ifadesi o kadar güzeldi ki etrafındaki genç erkeklerin bakışlarını ve hatta bazı kızların bakışlarını kendine çekti!

“O velet, çok şatafatlı…” Diğerleri gibi Xiao Ning de Xun Er’in azarlama ifadesinden etkilenmişti ama Xun Er ile Xiao Yan arasındaki samimi konuşmaya baktığında içinde kıskanç bir alev yanıyordu. Kıskançlığı, tüm klan içinde sadece kendisinin Xun Er ile eşleşebileceğini düşündüğü için mantığını örttü ama geriye dönüp düşündüğünde, ne yaparsa yapsın Xun Er’in nadiren gülümsediğini fark etti. Öte yandan, bir “sakat” olan Xiao Yan, Xun Er’i her zaman güldürebilirdi. Aralarındaki fark, Xiao Ning’in öfkeyle dişlerini ezmesine neden oldu.

Velet, şimdilik kibirli olmana izin vereceğim ama Reşit Olma Töreni geldiğinde, seni Xun Er’in önünde düşmüş dişlerini aramaya zorlayacağım!” Ellerini sıkan Xiao Ning, bağdaş kurmuş Xiao Yan’a soğuk bir bakış attı.

Xiao Ning, Xiao Yan’ın geçen yılki eğitim hızı karşısında şok olmuş olsa da, alışkın olduğu kibirli tavrını değiştiremedi. Buna ek olarak, tüm klanda Xun Er ile zar zor karşılaştırılabilecek tek erkek olan Xiao Ning, Xiao Yan’ın ani performansından dolayı bir tehlike duygusu hissetti.

Güçlenmeden önce, ona acımasızca bir dayak atacağım. En iyi durum senaryosu, dayağın bir yara izi bırakması ve onu eğitiminden koparmasıdır!

Kötü düşüncelerini düşünürken, Xiao Ning’in ağzının köşeleri bir gülümsemeye dönüştü. Xiao Yan 7 Duan Qi’de olmasına rağmen, Xiao Ning hala 8 Duan Qi’sine güveniyordu. Ne de olsa, 7 Duan Qi’den sonraki her Qi Duan’ı arasında büyük bir fark vardı!

Xun Er ile alçak sesle sohbet eden Xiao Yan’ın amaçsızca görüşü eğitim alanının kenarlarına baktı ve Xiao Ning’in yüzündeki gülümsemeyi yakaladı. Bir an için düşünen Xiao Yan, gülümsemenin ne hakkında olduğunu anladı ve kendisi gülümsedi, şöyle düşündü: Duygularını bile gizleyemeyen biri hiçbir şekilde risk alamaz.

….

Xiao Ke, Xiao Yan’a yenildikten sonra, başka hiç kimse oturan Xiao Yan’a meydan okumaya cesaret edemedi ve kalifiye olmayan klan üyeleri gözlerini başkalarına dikti. Ancak birkaç tur mücadeleden sonra, şansa ve tanıdık Dou Tekniklerine güvenen sadece iki kişi rakiplerini yenebildi ve Reşit Olma Törenine katılmaya hak kazandı.

Yavaş yavaş sakinleşen eğitim alanını izleyen gülümseyen Xiao Zhan ayağa kalktı ve sonuçları gelecek ayki Reşit Olma Töreni hakkında birkaç bildirimle birlikte açıkladı.

Yavaşça ayağa kalkan Xiao Yan, sahnedeki mutlu Xiao Zhan’a gülümserken, Xiao Zhan nitelikli oğluna bir başparmak vermek konusunda cimri değildi.

Kıyafetlerinin tozunu aldıktan hemen sonra, Xiao Yan parfümlü bir koku fark etti.

Kaşlarını hafifçe kıvıran Xiao Yan, Xiao Mei’nin önünde durduğunu görmek için başını kaldırdı ve sordu: “Bir şeye ihtiyacın var mı?”

Xiao Yan’ın yüzündeki kayıtsızlığı ve soğukluğu gören Xiao Mei’nin cesareti sarsıldı ve gülümsedi ve şöyle dedi: “Xiao Yan biao-di, tebrikler.”

“Teşekkürler.” Hafifçe başını sallayan Xiao Yan, yanındaki Xun Er’e baktı.

“Xiao Yan biao-di, babam yarın Dou Teknik Salonunda kişisel olarak Yüksek Huang seviye Dou Tekniği öğretecek. Benimle gelmek ister misin?” Xiao Mei gülümsedi ve bir kadının çekiciliği ile bir gencin inceliğini bir araya getirmesi karşı konulmaz bir soru yarattı.

Bunu duyan Xiao Yan’ın kaşları hafifçe sıçradı.

Xiao Yan, Xiao Mei’yi reddetmek için bir bahane bulmak üzereyken, soluk beyaz bir kol içeri girdi ve koluyla kilitlendi.

Şok olan Xiao Yan, gülümseyen bir Xun Er bulmak için arkasını döndü.

“Gerçekten üzgünüm Xiao Mei biao-jie, Xun Er, Xiao Yan ge-ge’yi yarın Wu Tan Şehrini ziyaret etmek için bana eşlik etmesi için davet etti ve bu yüzden Xiao Mei biao-jie ile Dou Teknik Salonuna gidemez.” Şaşkın bakışlar altında Xun Er, Xiao Yan’ın kolunu tutarken, narin yüzünde bir özür ipucu vardı.