Bölüm 2386

Bölüm 2386: Nihai Savaş III

Bölüm 2391: Nihai Savaş III

“Lanet olası karıncalar, İmparator’un dikkatsizliği olmasaydı, İmparator’a nasıl zarar verebilirdiniz!”

“Bu sefer Bendi gömecek bir yer olmadan ölmeni istiyor!”

Beizhou İmparatoru öfkelendi ve bağırdı, “Kadim İlahi Kılıç Tekniğinin Beşinci Formu—Kadim Kılıç Hapishanesi!”

Tan Yun ile bir önceki düelloda, Beizhou İmparatoru Ruh Havuzundaki atalarının gücünün yüzde birini çoktan tüketmişti ve şu anda Beizhou İmparatoru, atalarının gücünün yüzde ikisini Antik Kılıç Hapishanesini kullanarak harcamıştı.

‘Woo-‘

Bir anda, Kadim Yüce Dao Atasının gücü, Beizhou Büyük İmparatoru’nun vücudundan sağ elindeki ilahi kılıca çılgınca aktı.

Antik İlahi Kılıç Tekniğinin ikinci, üçüncü ve dördüncü formlarını atlayan ve doğrudan Antik Kılıç Hapishanesinin beşinci formunu kullanan Beizhou İmparatoru, Beizhou İmparatorunun tamamen kızgın olduğunu ve Tan Yun’u yok etmeye kararlı olduğunu kanıtlamak için yeterliydi.

‘Woo-‘

Bir kulağını kaybetmiş ve yüzü kana bulanmış olan Beizhou İmparatoru, boşluktan son derece hızlı hareket etti ve figürü üç, üç ve dokuza dönüştü…… Sonunda, doksan dokuz seksen bir figüre dönüştü ve seksen bir Beizhou İmparatoru, Tan Yun’un etrafına dağıldıkları anda, merkezdeki Tan Yun’a doğru aynı anda bir bıçak salladılar.

Hemen çok şok edici bir sahne ortaya çıktı.

Ama on binlerce fit uzunluğunda seksen bir bıçak görünce, korkunç bir ivmeyle boşluğu paramparça ettiler, Tan Yun’a doğru kestiler ve onu tuzağa düşürdüler.

ve o kadar hızlıydı ki Tan Yun ondan kaçamadı.

Tan Yun havada durdu, kapana kısılmış bir canavar gibi kükreme çıkardı, ruh havuzundaki ataların gücünün yüzde dördünü tüketmekte tereddüt etmedi ve aynı zamanda Hongmeng Tanrı Katliamı Kılıç Düzeneğindeki dördüncü, üçüncü ve ikinci ilahi güçleri kullandı.

“Beş Element Yıkım Kılıcı!”

“Gök Gürültüsü Rüzgarı Sonsuz Kılıcı Öldürüyor!” ‘Hayalet Bıçak!’

Bir anda, Beş Element Yok Etme Kılıcı, Gök Gürültüsü Rüzgarı Öldüren Sonsuz Kılıç ve Hayalet Umutsuz Kılıç Tan Yun’un önündeki boşluktan çıktı ve kılıçları onun önünde keserek bombardımana tuttu.

Aynı zamanda, Tan Yun Hongmeng İlahi Kılıcını bıraktı ve sağ elinde üç milyon zhang Şeytan Kıran Ruh Kırbacını yoğunlaştırdı.

“Lao Tzu’ya patla!”

Tan Yun havada döndü ve sağ elindeki Şeytan Kıran Ruh Kırbacı siyah bir ejderha gibiydi, ölüm nefesi vardı ve önünde kesilen düzinelerce kılıca doğru çekildi!

“Bang Bang Bang-”

Kulakları sağır eden yüksek sesle, tüm Hongmeng Boşluğu çöktü ve Tan Yun aynı anda Hongmeng Tanrısı Katliam Kılıç Düzeneğinin dört büyük doğaüstü gücünü kullandı ve Beizhou İmparatoru tarafından atılan seksen bir kılıç ışını çarpıştıktan sonra, korkunç enerji fırtınası, “Boom!” “Hongmeng Tanrısı Katliam Kılıcı Düzeneğini tamamen yok etti.

Uzaklara kaçan Xiao Zixi aniden arkasına baktı, zifiri karanlık uzayda büyük bir deliğe dönüşen gökyüzüne endişeyle baktı ve gözleri endişeliydi.

Aynı zamanda, aynı şey Shen Subing’in Panjun Kulesi’ndeki kızları için de geçerliydi.

Gökyüzü normale döndüğünde, 560.000 zhang kadar yüksek olan Tan Yun, derin ve kemiklere kadar görülebilen kılıç yaralarıyla kaplıydı ve kan fışkırıyordu.

Öte yandan, 600.000 metrekarelik Beizhou İmparatoru’nun bir kulağını kaybetmesi ve nefes darlığı dışında başka bir yaralanması yoktu.

“Ölmedin mi?” Beizhou’nun Büyük İmparatoru sefil Tan Yun’a baktı ve yaşlı sesi inançsızlıkla doluydu.

Kadim İlahi Kılıç Tekniğinin beşinci formunu kullandıktan sonra henüz Tan Yun’u öldürmemiş olmasını beklemiyordu.

“Yaşlı, efendinin hayatı çok zor, bu yüzden doğal olarak ölemez!” Tan Yun’un ağzının kenarları kanıyordu, hala Hongmeng Dao Kutsal Ruhunu yakıyordu.

“Tamam, çok iyi, bu sefer Bendi ölecek misin görecek!” Beizhou’nun Büyük İmparatoru şiddetle gülümsedi, ruh havuzundaki üç atanın gücünü tüketti ve Kadim İlahi Kılıç Tekniğinin sekizinci formunu uyguladı: Göklerin Kılıç Hakimiyeti!

‘Woo-”

Rüzgar uğulduyor ve 600.000 zhang büyüklüğündeki Beizhou İmparatoru sağ elinde bir bıçak tutuyor ve bıçak gökyüzünü gösteriyor.

Kadim yüce Dao Atası gücünün engin bir akışı sağ kolunun içinden yüce ilahi kılıca aktı.

Aniden, on binlerce zhang kadar uzun bir kılıç ışığı ilahi bıçaktan fırladı ve doğrudan gökyüzüne nüfuz etti, gök kubbede milyonlarca zhang çapında bir girdap oluşturdu ve son derece hızlı dönen girdap boşluğu yırttı, sanki milyonlarca ölümsüzün yarıçapındaki gök kubbe her an çökecekmiş gibi, bir yarıçaptaki milyonlarca ölümsüzün boşluğunda yoğun çatlakların ortaya çıkmasına neden oldu.

“Vay canına”

Anında, milyonlarca ölümsüzün yarıçapı içinde gökten son derece korkunç bir aura indi ve Tan Yun’u sardı. ‘İyi…… Çok güçlü! Tan Yun’un kalbi titredi ve güçlü aurasından Tan Yun, Ölümsüz İlahi Mızrak Tekniğinin en güçlü ilahi gücünü kullansa bile direnmenin zor olacağına karar verdi.

“Tan Yun, eğer bu imparatorun kılıcının altında ölebilirsen, bu senin eserin olarak kabul edilebilir.” Beizhou’nun Büyük İmparatoru alay etti: “Bitirme zamanı, git ve öl!”

‘

“Kılıç göklere hükmediyor, öldür!”

Beizhou İmparatoru’nun sağ elindeki ilahi kılıç aniden havada Tan Yun’a doğru fırladığı anda, son derece şok edici bir sahne meydana geldi.

“Bum, bum…”

Ama başlangıçta yüzlerce ölümsüzde çatlaklarla dolu olan gökyüzü çöktü ve gökler ve yer sonsuz karanlığa düştüğünde, parlak ve ürkütücü parlaklığa sahip göktaşları gibi on binlerce zhang uzunluğundaki bıçaklar gökten düştü ve bir yarıçap içindeki milyonlarca ölümsüzü yuttu. “Hongmeng Shenbu!”

‘Woo-”

Tan Yun ruh havuzundaki tüm ataların gücünü serbest bıraktı ve kanlı vücudu kana bulandı ve gökten düşen kılıçtan uzakta havada duran Beizhou İmparatoru’na doğru yöneldi.

O anda Tan Yun bir canavar gibi görünüyordu ve ne pahasına olursa olsun Beizhou İmparatoru’na doğru koşmak istiyordu.

‘Ahh ‘Çırpın!’

Acı sesi duyulduğunda, Beizhou İmparatoru’na doğru koştu ve kaçamayan Tan Yun, gökten düşen bir bıçakla sol bacağını kesti, buna rağmen, Tan Yun hala Beizhou İmparatoru’na doğru koştu, ama acele etme yolunda, Tan Yun’un kafatası yavaşça genişliyordu ve aynı zamanda Tan Yun, Hongmeng İlahi Kılıcını sağ eline gelişigüzel fırlattı ve sağ kolunu göğsüne koydu.

O zaman, Tan Yun’un neden eğildiğini ve sağ kolunu göğsüyle koruduğunu bilmiyorum.

Bu hareket, Beizhou İmparatoru’nun umurunda değildi ama umursamadı ve sonra neredeyse Tan Yun’un onu öldürmesine izin verecekti!

“Çırpın, çırpın…”

Kan püskürtüldü, Tan Yun’un sırtı derin bıçak yaralarıyla kaplıydı ve bu sırada bir bacağını ve sol kolunu kaybetmiş ve ciddi şekilde yaralanmış olan Tan Yun, Beizhou İmparatoru’nun önündeki otuz bin ölümsüze şimşek gibi koşmuştu.

“Neyin canlı neyin ölü olduğunu bilmiyorsun, git ve öl!”

Beizhou İmparatoru elinde ilahi bir kılıç tutuyordu ve Tan Yun’u kılıçla öldürmek üzereyken, Tan Yun’un hızla şişmeye başlayan kafasını buldu.

Beizhou İmparatoru korktuğunda ve arkasını dönüp kaçmak istediğinde, Tan Yun arkasından boğuk bir sesle kükredi: “İmparator Beizhou, bugün ölsem bile seni sırtına çekeceğim!” “‘Uzay Kafesi!’

‘Woo-‘

Tan Yun uzay kafesini atarken, aniden, milyonlarca ölümsüzün yarıçapındaki boşluğa, uzayın gücü yükseldi ve şiddetli bağlayıcı güç ezici bir güçle Beizhou’nun Büyük İmparatoru’na doğru yükseldi.

Beizhou İmparatoru bir çığlık attı ve hızı iki kat düştü.

“Bendi’ye aç!”

Beizhou’nun Yüce İmparatoru’nun dağ gibi bedeni aniden sarsıldı ve Azman Kadim’in Yüce Dao Atası’nın gücü vücudundan fırladı.

Beizhou İmparatoru serbest kaldığında, başına son derece korkunç bir sahne geldi!

Ama çoktan ölmekte olan Tan Yun, umutsuzca Beizhou İmparatoru’nun arkasına koştu, aniden sağlam sağ kolunu uzattı ve boynuna sıkıca sarıldı.

“Ben Di’ye bir mola ver!” Dehşete kapılan Beizhou İmparatoru, Tan Yun’un boynunu boğan sağ kolunu sağ eliyle kavradı ve aniden güç uyguladı!

“Tıklayın!”

Korkunç kemik çatlama sesiyle, Beizhou’nun Büyük İmparatoru sağ eliyle Tan Yun’un tüm sağ kolunu parçaladı. ‘Vay canına!’

Beizhou İmparatoru panik içinde kaçtığında, Tan Yun çoktan kendini patlatmıştı ve kocaman kafası patladı!

(Bölüm sonu)